Bugünden..

Aklı başında bir adamın sözünü etmekten en çok zevk alacağı konu nedir ,bilir misiniz?Yanıt:Yine kendisi..Öyleyse kendimden söz edeyim biraz..Dostoyevski/Yeraltından Notlar

28 Şubat 2009 Cumartesi

Profesyonellik



Türkiye’nin uluslararası arenada tek markası olan Türk Havayolları (Turkish Airlines) na ait bir uçak Hollanda sınırları içerisinde düştü. Ölenlere Allah’tan rahmet ,ailelerine başsağlığı diliyorum.
Bu tür kazalar ülkemizde maalesef oldukça yaygın ,eğer tedbir alınmazsa daha çok üzüleceğimize benziyor. Her gün trafiğe ortalama 6-7 kişi kurban veren halkımızın bu olaylar karşısında tedbir almaktan ziyade olayların magazin tarafına ilgi duyması kazaların sayılarını arttırıyor. Bir ana haber bülteninde bir haber 30 dakika sürüyor ama tedbir mahiyetinde hiçbir şey anlatılmıyorsa bu çok esef verici bir durumdur.Kaygılanmamak elde değil.Ne zaman doğru şeyleri konuşacağız?
Bu olaydan sonra başka bir hastalığımız hemen nüksetti. Hatayı başkasında aramak.Şu an itibariyle daha hiçbir teknik analiz yapmadan bile necip Türk Medyası suçluyu buldu:Havaalanı kulesi.Bu uzak görüşlülüğü(!) takdir etmemek elde değil.Kendimiz hakikaten sütten düşmüş ak kaşık mıdır?
Toplum olarak en büyük hastalığımızdan biri hemen hemen hiçbir konuda profesyonel olamamızdır.Araba kullanmaktan,futbol oynamaya ,sanat icra etmekten uçak uçurmaya kadar geniş bir yelpazede ustalıkla davranamıyoruz,işi kitabına göre değil kendi kafamıza göre yapıyoruz. Düşen uçağın kaptan pilotunun her ne kadar tecrübeli olursa olsun stajer pilota “hadi oğlum,indir bakalım şu aleti” demesi bana tuhaf gelmez.Bizde tecrübeli olmak profesyonelce davranmak manasına gelmez.En bariz örnek olarak, onca tecrübeye rağmen Fatih Terim’in Türkiye-İsviçre maçında göstermiş olduğu tavırdır.Şimdiki siyaset söylemi ,magazin dünyası,bürokrasi,eğitim vb konularda bu virüsü gözlememiz mümkündür.
Temennim , bu elim kazadan sonra aklımızı başımıza alıp adam akıllı iş yapmaktır.

15 Şubat 2009 Pazar

ONE MINUTE


Tüm haksızlıklara karşı "one minute" diyebiliyor muyuz? Bağıra bağıra ,üşenmeden,çekinmeden işte şu sayacağım meselelere karşı "one minute" diyelim:

*Ergenekon davasını sulandırmaya çalışan ve bunu kısmen başaran necip Türk medyasına, koca koca adamlara "ONE MINUTE!"

*Ergenekon davasını AKP-CHP savaşına dönüştürenlere "ONE MINUTE!"

*Futbol başarısı ve bilgisi sınırlı olmasına rağmen Türkiye'nin adını uluslararası çevrede "saldırgan" a çıkartan,türlü türlü taktiklerle maaşına zam üstüne zam yaptırtan Fatih Terim'e "ONE MINUTE!"

*TRT nin 40 yıllık ömründe yaptığı en hayırlı iş olan "TRT 6" ya karşı çıkanlara "ONE MINUTE!"

*Seçim öncesi yardım dağıtan tüm partilere "ONE MINUTE!"

*Gata'yı "tahliye kapısı"na çevirenlere "ONE MINUTE!"

*Kendisini MHK'den ,Futbol Federasyonundan büyük gören futbol takımlarına "ONE MINUTE!"

*Genç kızları kısa zamanda meşhurlaştırıp,teşhir ettirip sonra da yüzü eskidiğin de harcayan popüler kültüre "ONE MINUTE!"

*Tüm kadın programlarına ,yemek programlarına ,evlilik programlarına ,var mısın yok musun'lara"ONE MINUTE!"

*Orhan Pamuk'la teröristbaşını bir tutanlara "ONE MINUTE!"

*Baklava çalan çocuklara ömür boyu hapisler veren devleti soyup soğana çeviren büyüklere tek haneli rakamlarla ifade edilen senelerle ceza verenlere "ONE MINUTE!"

*Tüm faşist,şöven ,milliyetçi,ırkçı söylemlere "ONE MINUTE!"

*KKTC'de çözümsüzlüğü çözüm gören tüm yerli ve yabancı devlet adamlarına "ONE MINUTE!"

*Türkiye'nin nadir bakir doğal zenginliği olan Rize'de HES ler kurup çevre katliamı yapma niyyetinde olan tüm müteahhitlere "ONE MINUTE!"

*Demiryolunun daha ucuz ,daha hızlı, daha güvenli olarak bilinmesine rağmen ısrarla karayolu=benzin lobisine baş eğen tüm hükümetlere "ONE MINUTE!"

*ve Gazze'de yapılan katliama sesini çıkarmayan dünyanın jandarması ABD ve AB'ye "ONE MINUTE"

..... ve tabii eklenecek bir sürü "haksızlık" olduğundan şüphem yok ,maalesef..

7 Şubat 2009 Cumartesi

Mesut'un Tercihi


Gurbetçi futbolcu Mesut Özil Alman Milli Takımını seçti ve Türkiye'de tartışmalar başladı.Konu vatan olunca gerisi teferruattır kaidesince bu gibi eylemler ülkemizde pek hoş karşılanmaz,insanın "vatan haini" damgasını yemesi işten bile değildir.Bana sorarsanız iyi de yaptı,Mesut.Amaç Türkiye'nın ya da Türk'ün adını duyurmaksa çok iyi bir tercih .Bizim milli takımda inanın kadro bile bulamaz,hala nerde oynadığı belli olmayan Kazım Kazım'ın milli takıma çağrıldığı bir ortamda Mesut'un bence hiç şansı yok.Üstelik mevcut yönetim gurbetçileri kendine küstürmüştür,bakınız Altıntop Kardeşler ve Yıldıray Baştürk vakalarına.

Mesut'un yerinde olsam asla bir Türk futbol takımında da oynamam.Hatta mümkünse kamp için de Antalya'ya falan gitmem.Bu ülkeye ayak basar basmaz bir futbolcunun tüm profosyonelliği tehlikeye girer.Futlbolu değil futboldışı hayatı konuşulur bkz Arda'nın son fotoğrafları..

Kendisinin çok doğru bir tercih yaptığını tekrar hatıratarak,darısı diğer gurbetçilerimizin başına temennilerimi iletiyorum,buradan..