Bugünden..

Aklı başında bir adamın sözünü etmekten en çok zevk alacağı konu nedir ,bilir misiniz?Yanıt:Yine kendisi..Öyleyse kendimden söz edeyim biraz..Dostoyevski/Yeraltından Notlar

11 Kasım 2010 Perşembe

DÜNYAYI KÖTÜLERDEN TEMİZLEME OPERASYONU

Mahkeme salonunu basan "Şehrin Azizleri" ,17 kişinin ölümünden sorumlu olan fakat delil yetersizliğinden salıverilecek mafya babasının cezasını kendileri vermeden önce yaptıkları tarihi konuşma:

Şimdi bizi iyi dinleyin.
Fakir ve aç olanları istemiyoruz.

Yorgun veya hasta olanları da istemiyoruz.
BİZ GÜNAHKARLARI ALACAĞIZ






İçinizdeki kötülüğü yok edeceğiz.
Her nefesimizde onları avlayacağız.
Gökten yağmur olup yağana kadar her gün onların kanını akıtacağız.
"Öldürmeyin.Tecavüz etmeyin.Çalmayın."
Bunlar her inançtan insanın uyması gereken kanunlar.
Bunlar basit istekler değil.Bunlar ilahi emirler.
Bunlara uymayanlar bedelini ödemeli.

2 Kasım 2010 Salı

Bağımlılık


"Kendimi acaip özgür hissediyorum ,Narziss "diye haykırdı. Niye dedim. "Evimde ne televizyon ne de internet var dedi,hiç bir şeye bağlı değilim"

Kırklı yaşlardaydı,bir kadına ,bir çocuğa da bağlı değildi,evlenmemişti,yalnız yaşıyordu.Hakikaten tanıdığım en bağımsız adamlardan biriydi.O kadar ki işyerine dahi neredeyse eşofmanlarıyla geliyordu.Yemeklerinin tamamnını neredeyse dışarda yiyor,çayını bile çay ocağında içiyordu.

"Ne yapıyorsun akşamları,peki,nasıl geçiyor akşamları?" "Kitap okuyorum dedi,kitap"

Kendimi düşündüm,'Requiem For A dream' deki çocuklar gibi internet mübtelası olmuştum.Neyse tekrar adamımıza dönelim:

Meyvesuyu içmek için otobüse binip bir mekana gidecek kadar da gezmeyi seviyordu.


Azizim resmen kendimizi kapana kıstırmışız ya,kendi irademizle!!

İçimdeki elektro aşkı bambaşka.

"Her gün bir film " etkinliği kapsamında dün Collateral adlı filmi izledim.Film de güzeldi,tetikçinin performansı da muhteşemdi ama en güzeli ,tetikçinin cinayet için bir klübe gitmesi ve klüpte çalınan elektro müzik. O kadar kaliteli müzik çalınıyordu ki kimse dönüp de adam mı öldürülmüş ,darp edilmiş bakmıyordu .İşte o sahneler:

mim

Nikita Roxie beni mimlemiş.Neymiş mesele ,görelim:
Mim konusu: Kitaplığınızın karşısına geçin.Gözlerinizi kapatın.Derin bir nefes alın.Elinizi kitapların üzerinde gezdirin ve birini seçin.Şimdi gözlerinizi açın.Seçtiğiniz kitabı satın aldığınız yada hediye gelmişte olabilir anı düşünmüştünüz,hatırlayın.Şimdi sayfaları şöyle hızlıca bir dolanın ki ,kitabın kokusu burnunuza gelsin.Evet,ne güzel bir koku bu!55. sayfayı bulun .Sayfayı tekrar okuyun.Sayfadan bir paragraf seçin ve mim konusu olarak bunu blogunuza yazın.Daha sonra siz de arkadaşlarnızdan üç tanesine cevaplaması için gönderin.

Elime aldım kitabı,kokladım ,eski kitap kokuyor.Çünkü epey eski.(1258)Sadi-i şirazi nin Gülistan ı.İlk baskısı değil tabii ki :).Nerden almıştım diye düşünüyorum,galiba fuardan almıştım,kesinlikle fuar.Normalde ,kitabın girişine nerden ,aldığıı yazarım buna ise yazmamışım,ne kadar feci bir şey üşengeçlik!

Kitabın hepsini okumadım fekat belirli bölümleri bir kaç kez okudum itirafını da yapayım.Zaten her aldığm kitabı okusam her indirdiğim filmi izlesem ,statum epey farklı olurdu herhal!

55 e gelirsek:"Dostun veya düşmanın aykırı bir davranışıyla karşılaşırsan,Tanrı 'dan bil. Çünkü her ikisinin gönlü de Tanrı'nın tasarrufundadır"



Ben de mimliyorum efenim:my dream,TinkerBell,elyesa