Bugünden..

Aklı başında bir adamın sözünü etmekten en çok zevk alacağı konu nedir ,bilir misiniz?Yanıt:Yine kendisi..Öyleyse kendimden söz edeyim biraz..Dostoyevski/Yeraltından Notlar

4 Aralık 2010 Cumartesi

Kitap okumaya başladım,yaşasın!


Biyografiler en iyileri.Hele başarılı insanların hayat hikayelerini okumak çok faydalı .Gerçi başarısız adamların biyografisi yazılmıyor gibi.Galiba Hitler de Saddam Hüseyin de başarılı sayılır çünkü adamlar meşhur olmuşlar,herkes tanıdı.Dünyanın gelmiş geçmiş tüm dikatörleri,zalimleri başarılı sayılır,Casanova dan tut meşhur hayat kadını................. ya kadar.Hakikaten şimdi aklıma geldi de meşhur Casanova oluyor da meşhur orospu neden olmuyor?Cevabını bilemeyeceğim sorular bunlar.Konu böyle nereye gitti allahını seversen;Narziss.Okuduğum bir biyografiden bahsedecektim güya.

Ben yine bahsedeyim;yaşayan en önemli tarihçilerimizden biri olan ve Amerika da yaşayan Kemal Karpat'ı anlatan "Dağı Delen Irmak"

Tek bir alıntı yaparak turnayı gözünden vuruyorum: "..Diyebilirim ki kadın caziesinin yalnız estetik,içsel cazibe olmadığını ,o kadının bir de vücudu olduğunu,bir insan tarafı olduğu gerçeğini 20-21 yaşına geldikten sonra gördüm.Ama bunu gördükten sonra bile hayatımda hiçbir zaman seks düşüncesi hakim olmamıştır ve bu daima böyle kalmıştır bende.Hatta Amerika'ya gittikten sonra bile açıkça yapılan "gel beraber olalım" gibisinden bazı teklifleri reddettim.sadece cinsellik yetmiyordu bana,"sen bana yabancısın,senin vücudun seninle ilişki kurmama yetmez" derdim."Senin için bulmam,anlamam,keşfetmem ve bu iç dünyanla seni istemem gerekir" filan derdim.Aslında kadınlar konusunda bu tarz bir düşünceye sahip olmam da bir şanstı benim için,çünkü böylelikle kadınlarla çok vakit kaybetmedim ve zamanımı daha çok okumaya ,araştırmaya ,harcayabildim.Çünkü öyle insanlar gördüm ki,16-18 yaşlarında tüm enerjilerini ,tüm zamanlarını kadın meselesine harcıyor,adam olmayı ,okumayı yazmayı bırakıp geceli gündüzlü bunu düşünüyorlar...."

Bizim ülkemizin de bizim gibi kalabalık genç nüfusu olup da bir türlü kalkınamayan ,perişan milletlerin halihazırdaki vaziyetleri bu düşünceden aynaklanıyor olsa gerek.