Modern medeniyetimiz,insanın dışında kurulmuştur. Alexis Carrel
Bugünden..
Aklı başında bir adamın sözünü etmekten en çok zevk alacağı konu nedir ,bilir misiniz?Yanıt:Yine kendisi..Öyleyse kendimden söz edeyim biraz..Dostoyevski/Yeraltından Notlar
hayatına bakarsak salgı bezlerinin kadınlardan çok bukowski'yi yönettiğini görürüz(bakınız "kadınlar" adlı kitabına)..sanıyorum hemcinslerinin acı çektiğini düşünmesi kendi acısındandır.gel gör ki boşanmasının ardından "en azından bi arabam oldu" diyen yada" insanların hakkımdaki düşncelerini önemsemeyerek ömrümü 10 yıl uzattım" diyecek kadar vurdumduymaz biri olup acıdan bahsetmesi tuhaftır.bukowski acı çekmemiştir demiyorum ama onun acısını bazen bende yaşıyorum ve kaynağını biliyorum.imansızlık..ve bu acı da pek cinsiyet tanımaz.
bu düşünce;tamamen önyargılı ya da bencilce ya da reddedici ya da kışkırtıcı büyük olasılıkla da hepsi.acı cinsiyet tanımaz katılıyorum bende.Olsa olsa bu söz biten yok bitemeyen bir aşkın üstüne verilen tepkimedir.(kimisi kolay unutur,kimisine unutmak kolay olmaz)Kimisinin salgı bezleri,kimisinin yüreği ağır basar.Yani iki taraf içinde fifty fifty,derinlik meselesi.Demem o ki;acılara çıkan yolların sonunda hep üzülen biri vardır ne acı..
Onlarca kitabı olan,sivri dilli bi yazarın düşüncelerine tepki gayet normal..Eleştirecek kadar tanıdığımıza göre hoşumuza giden fikirleri de var demek ki.Diyeceğim şudur ki Bukowski değil,sözüdür tartıştığımız...
cevap veriyorum: salgı bezinden maksat belki de kadınların kalbini ve mantığını devre dışı bırakarak yalnız vücudunun biyolojik ihtiyaçları ve reflekslerine bağlı olarak sevmesi.. diğer meselede ise yorumlar zaten otomatiğe bağlı ..sansür hiç olmadı zaten ;)
olay nerden nereye geldi!!kadınların hepsinden bahsederken erkeklere kadar uzandı..konumuz kadınlar ;ve onların çoğu şeyde olduğu gibi sevgide de aşkta da mantık dışı hareket etmeleri..erkeklerin salgı bezlerinden maksat cinsel hormanlar ise konumuzun dışındadır.biz normal şartlar altında,hormonsuz,steril ortamda kadınların tutum ve davranışalarını irdeliyoruz,bu böyle biline ,adsız kardeşim
yazar'a; konunun ve muhatabımın erkek olduğunun bilincinde olduğumu belirttikten sonra;TARAFSIZ bir yaklaşımla yürekleri tarafından yönetilen kadınlarında olduğunu ve acının cinsiyet tanımadığını anlatabilmekti.(yaratılıştaki farklılıklar kabul ederek)maksat kesinlikle yanlış anlaşılmış,zülfikara dokunduysam da affola..
aşk gibi uçlarda bi duyguda mantık olmuyor.kadın için de erkek için de..gündelik yaşamda saçma sapan davranan kadın sayısı erkekten fazladır,doğru..ama mevzu aşk ise ayrım yoktur..
hayatına bakarsak salgı bezlerinin kadınlardan çok bukowski'yi yönettiğini görürüz(bakınız "kadınlar" adlı kitabına)..sanıyorum hemcinslerinin acı çektiğini düşünmesi kendi acısındandır.gel gör ki boşanmasının ardından "en azından bi arabam oldu" diyen yada" insanların hakkımdaki düşncelerini önemsemeyerek ömrümü 10 yıl uzattım" diyecek kadar vurdumduymaz biri olup acıdan bahsetmesi tuhaftır.bukowski acı çekmemiştir demiyorum ama onun acısını bazen bende yaşıyorum ve kaynağını biliyorum.imansızlık..ve bu acı da pek cinsiyet tanımaz.
YanıtlaSilbu düşünce;tamamen önyargılı ya da bencilce ya da reddedici ya da kışkırtıcı büyük olasılıkla da hepsi.acı cinsiyet tanımaz katılıyorum bende.Olsa olsa bu söz biten yok bitemeyen bir aşkın üstüne verilen tepkimedir.(kimisi kolay unutur,kimisine unutmak kolay olmaz)Kimisinin salgı bezleri,kimisinin yüreği ağır basar.Yani iki taraf içinde fifty fifty,derinlik meselesi.Demem o ki;acılara çıkan yolların sonunda hep üzülen biri vardır ne acı..
YanıtlaSildiyeceğim o dur ki Bukowski fevkaladeden bir adam.
YanıtlaSilOnlarca kitabı olan,sivri dilli bi yazarın düşüncelerine tepki gayet normal..Eleştirecek kadar tanıdığımıza
YanıtlaSilgöre hoşumuza giden fikirleri de var demek ki.Diyeceğim şudur ki Bukowski değil,sözüdür tartıştığımız...
sevgili yazar!
YanıtlaSilyakınıyorsun yorum yok diye ama sen beğenmıyorsun ve sansürlüyorsun.
olmadı bu.
şunu onaydan geçirip değil de otomatiğe bağlasana hadi.
bir de şu salgı bezleri konusunda bir açıklama bekliyorum!
YanıtlaSilhangi salgı bezleri?
diğer adsız'a;
YanıtlaSilbence (tabii iyimser bir yaklaşımla)böbreküstü bezini(adrenalin olayı) kastediyordur muhtemelen
bukowski(!).ya yazar????
cevap veriyorum:
YanıtlaSilsalgı bezinden maksat belki de kadınların kalbini ve mantığını devre dışı bırakarak yalnız vücudunun biyolojik ihtiyaçları ve reflekslerine bağlı olarak sevmesi..
diğer meselede ise yorumlar zaten otomatiğe bağlı ..sansür hiç olmadı zaten ;)
hadi canım sende!bırak savunmayı."belki de(ki emin olamama işareti)kadınların" yerine "bazı kadınların ve erkeklerin"deseydin tam olacaktı bence..
YanıtlaSilbence de ..
YanıtlaSilaslında daha sonra düşündüm neden "bazı" koymadım diye ama "erkek" koymada tereddüdüm var bir parça!
hiiç tereddüt etme!tecrübeyle sabit;)
YanıtlaSilolay nerden nereye geldi!!kadınların hepsinden bahsederken erkeklere kadar uzandı..konumuz kadınlar ;ve onların çoğu şeyde olduğu gibi sevgide de aşkta da mantık dışı hareket etmeleri..erkeklerin salgı bezlerinden maksat cinsel hormanlar ise konumuzun dışındadır.biz normal şartlar altında,hormonsuz,steril ortamda kadınların tutum ve davranışalarını irdeliyoruz,bu böyle biline ,adsız kardeşim
YanıtlaSilyazar'a;
YanıtlaSilkonunun ve muhatabımın erkek olduğunun bilincinde olduğumu belirttikten sonra;TARAFSIZ bir yaklaşımla yürekleri tarafından yönetilen kadınlarında olduğunu ve acının cinsiyet tanımadığını anlatabilmekti.(yaratılıştaki farklılıklar kabul ederek)maksat kesinlikle yanlış anlaşılmış,zülfikara dokunduysam da affola..
aşk gibi uçlarda bi duyguda mantık olmuyor.kadın için de erkek için de..gündelik yaşamda saçma sapan davranan kadın sayısı erkekten fazladır,doğru..ama mevzu aşk ise ayrım yoktur..
YanıtlaSil