Bugünden..

Aklı başında bir adamın sözünü etmekten en çok zevk alacağı konu nedir ,bilir misiniz?Yanıt:Yine kendisi..Öyleyse kendimden söz edeyim biraz..Dostoyevski/Yeraltından Notlar

29 Mart 2009 Pazar

STANDARDI OLMAYAN ÜLKE


Ülkemiz ne kadar talihsiz kazalar geçiriyor böyle ardı ardına.Bir uçak kazasının şokunu atlatamadan bir başka helikopter kazası bizi buluyor.O helikopter ki ülkemizi gerçek manada seven insanları taşıyan Anadolu'nun Evlatlarını taşıyan ,helikopter. Siyası lider ,80 darbesi mağduru ,dürüst namuslu adam Muhsin Yazcıoğlu'nu ve yanındakileri bu elim kazada ahirete yolcu ettik.Ülkenin her kesimi bu acı üzerine kebetlendi,üzüldü.(Ne acı ki yalnızca böyle elim olaylarda ortak hareket ediyoruz)

Kaza demek mi lazım yoksa ihmaller silsilesi bilmiyorum.Olaydan sonra yaşananlar nasıl bir ülkede yaşadığımızı ,üleknin belli bir standardının olmadığını ,arama kurtarma gibi faaliyetlerin bizlere ne kadar yabancı olduğunu idrak ettirdi.

Düşünebiliyormusunuz,düşen helikopterde bulunan gazeteci ismail Güneş kazadan sonra ,yaralı bir vaziyette 112 'yi arıyor 19 dk yetkili ile konuşuyor ve yeri tesbit edilemiyor.Telefonun şarzı bitiyor .Telefondaki tetkili bayan benim söyleyeceklerimden daha fazla bir şey söylemiyor gazeteciye,tıbbi olarak yardımcı olmuyor.Bu yetkili 112 de çalışıyor,santal memuru değil.

Bir köylü helikopterin düştüğünü televizyondan öğrenince polisi arıyor ve helikopterin yanlış yerde arandığı 5 dk önce köyün üzerinden uçtuğunu anlatmaya çalışıyor ama halkını göbeğini kaşıyan diye tanımlayan kökleşmiş zihniyet enkazı 48 saat yanlış yerde arıyor.Sözünü dinletemediği köylü ise muhtar organizatörlüğünde 18 kişilik bir ekip kuruyor ve enkazı buluyor.

Kazadan hemen sonra hiç de alakası olmayan Kayseri Valisi helikopterin düştüğünü ve içindekilerin yaralı olarak Kayseri'de bir hastaneye kaldırıldığını haber veriyor ve böylece arama kurtarma faaliyetleri ihmal ediliyor.Burada da boşboğazlığı görüyoruz en alasından..

Marmara depremi olduğunda görmüştük bu filmi.Devlet tüm kurumlarıyla enkaz altında kalmış idi.Vatandaşın Hakkari'den gönderdiği yardım kamyonu devletin Ankara'dan gönderdiğinden daha çabuk varıyordu bölgeye.Devletin işeyişi,bürokrasi çok yavaş bir de bunu üstüne görevini savsaklayan memurlar olunca bu çağda bu zamanda basbayağı İLKELLİK yaşıyoruz.Bir önceki yazıda anlattım ,uçak nasıl düştü diye,değişen bir şey yok,musibet de kar etmiyor..Topyekün değişim lazım,kafalar değişmesi lazım,göçebe kültüründen şehir kültürüne atlamamız lazım,meydanı Beyaz' lara bırakmamamak lazım..

3 yorum:

  1. hocam bu kdar atıp tutmuşun sana kim yorum yapsın sadece profilindeki yazı için yazdım

    YanıtlaSil
  2. Yazılanlar da arama-kurtarma ve çalışmaların yetersizliği konusunda katılıyorum fakat 'standartı olmayan ülke'biz değiliz sadece.Thy uçağının düştüğü Hollanda'da burnunun diplerinde olaya kim erken müdehale edebildiki???Erken müdehale olsaydı şayet içinde ölen 9 vatandaşımızda kurtarılabilirdi.Zaten o kaza başlı başınca Hollanda kulesinin yanlıs zamnda iniş talimati vermesi ve girmiş olduğu hava tribülansından dolayı gerçekleşmemiş gibi safsata haberlerle neredeyse Thy kurumu özürdileyecek hale getirdiler.Buda standartlı ülkenin bir tür standart gösterisi olmuş oldu.Türk halkı biraz koyun gibi kim önce sübek vuruyosa o yöne güdülüyoruz.

    YanıtlaSil
  3. işte ben de bundan bahsediyordum reyhan; bizim basının da standardı yok..kendini beğenmiş şöven bir basın tabii ki başkasında kusur bulduğu için Hollanda yı suçlayacak.. bak THY hiç Hollanda yı suçladı mı..hatasını biliyor zira..oysa bizim "hür basın" uçmuş,kendinden geçmiş yalan yanluş haber yapıyor,hepsi..

    YanıtlaSil