Bugünden..

Aklı başında bir adamın sözünü etmekten en çok zevk alacağı konu nedir ,bilir misiniz?Yanıt:Yine kendisi..Öyleyse kendimden söz edeyim biraz..Dostoyevski/Yeraltından Notlar

4 Nisan 2009 Cumartesi

Otuzlu yaşlardaki Werther'in Acıları


Genç Werther asırlar önce acılar çekmiş ama şimdi gelse bu zamanda kurulsa bu yeni dünya düzenine ,facebook hesabı açsa ,sevdiği kıza bin bir türlü yollarda sırnaşsa acı çeker miydi acep? Zavallı Werther sevdiğine teknolojik imkan darlığından kavuşamadı belki de? Ya ben , ya biz?

Herşey var elimizin altında,internet,telefon,her nevi kitle iletişim araçları.Eee ne duruyorsun kuzum olayı zorlaştırma,acı çekme boş yere..

Acı bir değil ki efendim,onlarca..Bir aşk acısı olsa neyse geçim derdi sancısı, yozlaşma acısı,kuyruk acısı (otobüs,fatura,maaş,araç muayene vb) ,Ergenekon acısı,göçebe hayat acısı..Katlanarak büyüyor.Hepsine alt başlık açacak değilim elbet.

Benim derdim başka :anlaşılmıyorum.Bunu nerden mi anlıyorum tabii ki yapılmayan yorumlardan.Düşünüyorum da yanlış yerde doğmuşum ,benim en az 0-15 meridyenleri 25 -40 parallerinde yaşamam gerekirdi,yani Batı avrupa.Duydum orada okumuş adamlara değer veriyorlar,sanatı,kitabı ,doğayı,insanı önemsiyorlar.Bu topraklarda ise asla.Evvela insana değer yok.Üç büyüklerin bomba transferi isen havaalanında ayinsel bir törenle karşılanıyorsun en çok. O da formda olduğun sürece yoksa en ufak bir sürçmede tukaka edilirsin hemen.

Aklıma gelmişken söyliyeyim bu milletin sevgisine mazhar olmuş ve sınırsız krediye sahip insanlar da mevcut.Cem Yılmaz örneği.Adam bir sahne almaya başladı,bir güldürdü milleti ,yetti herkese.Şimdi adam espri konusunda tıkanma yaşasa da varlığı yeter, Onu görünce hemen bir gülümse var yüzlerde.Böyle de bir durum var hani.Bu topraklarda madem bir tane Cem Yılmaz var geri kalan 70 milyon küsur adam kendini nasıl sevgisiz hissetmesin,nasıl?Zaten sevgimizi gösterme de çok cimriyiz,küçümseme ,kıskanma,açık yakalamada fırsat kaçırmıyoruz.

Neyse konu değişti epey.Acıdan bahsediyoruk.Yurdumda boy boy çeşit çeşit isteğe göre her bedene giden acılar mevcut,bitmez de bu hazine.Kendim ise otuzlu yaşların hemen başında acıyla tanıştım.Kendimi yakından tanıdım acım daha da depreşti.Yıllardır talim yaptığım konunun dışına çıktım ezberim bozuldu,sonra Necip Fazıl gibi dedim;

"Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum,

Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum"

Yaaa ,hayat öyle menem bir şey..


8 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. güldüm :)

    bence beklentisizlik güzel. zor ama güzel. çünkü insan yaptığı şeyi başkaları için yapıyor,başkaları için yaşıyor gibi ve hep bekliyor. ve bu haliyle en muhtaç oluyor. ama beklentisizlik güzel. kriter ve ölçünün insanlar olmaması güzel. bence.

    iyi dilekler seninledir.
    kolay gelsindir.

    YanıtlaSil
  3. gerçekten de 25-40 paralellerinde doğmak sizin gibi (içtenlikle söylüyorum) usta bir kalemin paylaşımlarının hakettiği ilgiyi/değeri görmesi açısından çok iyi olurdu; ama o zaman "bunları" yazabilecek miydiniz; ya da; anlattıklarınızı tek kafaya hapsedip aldığının bıraktığı çukuru karşılık vererek doldurmayanlara bencillikleri yüzünden sitem edebilir miydiniz..:) ben de o bencillerdenim galiba:(itiraf edeyim ki yazınızı okuduktan sonra o çok istediği bisikleti sonunda alınan çocukların sessizliği yapışıyor üstüme, yani kısaca doğru söze ne hacet diyordum, içimden geçenler geçince yazıya..
    evet garip bir ülkeyiz.tavanarasında yıllarca unutulduğundan üzerindeki tozun rengini kapattığı ve içi mücevher dolu bir kutu gibiyiz:biz sevmeyi de sevilmeyi de güzel olanı da biliyoruz ama bildiğimizi hep içimizde saklıyoruz nedense.kavgacı, tedbirsiz, gelişigüzel davranır oluyor, hatalarımız kabullenmiyor,bilip bilmeden eleştiriyoruz."o"nun beğendiğini beğenmek zorunda hissediyoruz kendimizi."ben" olamıyoruz.belki de bundandır yorumsuzluklarımız..
    gelelim werther'in acılarına.. insan her yaş bitiminde kendiyle yeniden tanışmaz mı, her yaş bitiminde yeni bir "ben" olduğundan değil midir bu şaşkınlık zaten ve ömrün tükenişinden değil midir acı?
    bi soru daha:bütün yorumsuz bıraktığım yazılara telafi olur mu bu..

    YanıtlaSil
  4. imdi evvela yorumlara sevndim çocuk gibi teşekkür ederm.
    değişir "beklenti" üzerine yazmış.evet beklerken "muhtaç" oluyorsun ,katılıyorum..
    ikinci olarak zümrüdüanka nın paralel mevzuu var ki "bunları" yazamayacaktım belki de daha iyilerini yazabilirdim.sadece sana burada muhalefet ediyorum yoksa dğer yazdıkların -insanımız için söylediklerin-la hemfikirim. yaş mevzuuna gelince onda da haklısın ve en sondakinde de..
    yani gerçekten hoş bir yorum olmuş,edebi olarak da güzel mana olarak..
    telafi için yaparız bişyler artık :))

    YanıtlaSil
  5. öncelikle teşekkürler,metne güzel dediğiniz için; edebiyatın içinde olup da güzel yazmamak olmazdı:)
    bunları yazabilecek miydiniz lafı biraz espri tadındaydı aslında, velakin çok da önemli değil, daha iyilerini yazardınız tabi haliyle.
    yeni güzel yazıları burda görmek dileğiyle..

    YanıtlaSil
  6. edebiyatın içinde demek? hımm..o zaman senin de yazılarını görelim!!

    YanıtlaSil
  7. eleştirmek kolay bi de yaz bakalım diyosun.arada yazıyorum ama iyice ayağı yere basan yazılar yazmak için daha çok okumayı tercih ediyorum.güneşe doymadan dökülmesin yapraklarım!

    YanıtlaSil
  8. "güneşe doymadan dökülmesin yapraklarım" bu bile yetti topluma!!

    YanıtlaSil