Bugünden..

Aklı başında bir adamın sözünü etmekten en çok zevk alacağı konu nedir ,bilir misiniz?Yanıt:Yine kendisi..Öyleyse kendimden söz edeyim biraz..Dostoyevski/Yeraltından Notlar

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Chapter 2

O nu tekrar gördüm.

Kimi olacak ,dünyanın en güzel kadınını ve şunu fark ettim bunlar aynı kişi değil.Bu seferki daha güzeldi muhakkak!

Yurtdışında ikamet edip memleketine tatile gelen arkadaşla buluşmak için denize yakın bir cafede buluşmaya karar vermiştik.

Hiç hesapta yokken O nunla karşılaştım.Kaldırımda,aniden ve çok kısa bir süreliğine.Üstelik yanında erkek arkadaşı varken.Arzum Onan gözleriyle arkadaşına bakarkenki yine Arzum Onan gülümsemesiyle(yoksa gördüğüm Arzum Onan mıydı :)) aklıma kazındı.Bir de beyaz kot pantolonunu da unutmamak gerek.

Şu anda dünyanın en güzel kadını ünvanını taşıyan üstün varlığa uzun uzun baktım.Hadi ama ,yanında erkek arkadaşı vardı biliyorum ama karşısında doğa harikası gören hangi insan başını çevirebilir?Ben de zaten takdir hisleriyle uzun uzun baktım.Sadece takdir ama ...

Sonra yine şekilde bir önceki filmin sonu gibi ayrı yönlere gittik.Arkadaşım geldi uzun uzun konuştuk.Tabii iki erkek buluşunca ne konuşur? Tabii ki felsefe ,dermişim.Kadın konuştuk ama öyle tahmin ettiğiniz gibi değil.Gerçek hayattan alınmış kadın -erkek ilişkileriydi bunlar ve hakikaten ürkütücü finalleri vardı hepsinin.

Sohbetten sonra kadınlar hakkında pis bir yargıyla kalakaldım.Nedense erkekler bu durumlarda hep masum kalır.Aslında bu günah her iki cinsin.Bir de aklımda kalan şimdiki zamanın kadın dırdırları ve o gün Trt de izlediğim yaşlı bir kadının 50 yıl önce ölen kocasına bitmeyen sevgisi.Çocuklarından bile çok olan sevgisi.





Refah arttıkça huzursuzluk büyüyor .Neler oluyor yahu böyle?










(İki film göndermesi birden :"Chapter 2" diyerek "Kill Bill" filmine,"hiç hesapta yokken" diyerek "hiç hesapta yokken" filmine ;),kaçırmayalım bunları !)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder